başka memleketler, başka insanlar, diller
başka kediler köpekler ve başka yazılmış kelimeler
ses tonları, yemekler...
yanık topraklar geçiyor gözümden, sararmış ekinler
henüz toplanmamış pamuklar, bembeyaz
kapkara bulutlar birikmiş ağaçların üzerinde, bıraktı bırakacak kendini
düşmeye hazır damlalarla bir
yalnız sesi takıla takıla dönen demir tekerleklerin,
aynı belki de benim için.
şu kayalar, göğe doğru yükselen
telefon direkleri, başka dilleri konuşan
rengarenk bir toprak parçası-topraklarından biri işte şu koca dünyanın
kulaklarımda apayrı bir müzik,
binlerce yıldan kalma kelimeler apayrı
hilal değil göğe yükselen,
isa peygamberin haçı.
başka memleketler buralar
ayrılıklar ve
ayrı'lıklar gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder