insan,
zamanı bilmelidir. zaman sadece şu andır; geçmiş bir yüktür omuzlarımızda gelecek ise gözlerimizi boyayan bir yalan.
insan yalnızca sanat yaparken bu anda yaşayabilir. bu anın her bir dalgasını hissedebilir en içlerinde. o öyle bir şeydir ki, sanat, içtekini başka formlara dökmek zamanla zamanımızı denkleştirirken; dökülmüş formların içteki hallerine geri dönüşler yapmaya çalışmak bizi bu andan uzaklaştırır. ama bu uzaklaşma bilindik uzaklaşmalardan değildir. bu kaçışlar, dünyanın nefretinden ve karmaşasından çıkışlardır. kendi zamanını yaratmadır sanat; dökerken de, geri dönüşler yaparken de.
sanatla ilgisi olmayan insan, böyle bir insan mümkünse eğer, zamanda savrulur, kendini dağıtır, katmansızlaşır, kala kala bir avuç kalır; yine zamanın içinde hiç var olmamışlığa çekilir gider.
okudum, tekrar okudum, tekrar okudum, tekrar okudum, son paragrafı çok beğendim, sonra 2. paragrafı tekrar okudum,
YanıtlaSilsonra sanatla ilgili düşüncelerimi yazacağım uzun bir posta başlamıştım ki; çok saçma geldi vazgeçtim.
bişeyi fark ettim, yazdığın şey en başta çok mantıksız gelmişti, sonra basitçe, "sanat*" yaptığım bir anı düşündüm, haklısın.
*sanat kavramını çok elit birşey olarak düşünmem bu arada; herhangi bir insanın, yeteneği ne olursa olsun, ortaya benliğinden, bilincinden bir parçayı koyarak çıkardığı herşeye sanat denilmelidir bence.