
Annemize çiçekler toplardık. En ufaklarından en büyüklerine kadar.
Kısa saplı, uzun saplı çiçekler. Annemize vereceğimiz için onu kopardığımızda canının yandığını düşünmezdik, bilmezdik çünkü.
Taç yapraklarını aynı hizaya getirir sıkı sıkı tutardık düşmesinler diye.
Ellerimiz papatyanın sarısı kokardı,
Ezilmiş ot kokardı,
Terlerdi minik ellerimiz,
Güneşin altında.
Şapkamız bizi sıkardı.
Şapkayı şöyle bir atıverirdik, ama bilirdik annemiz kızacak.
Koşardık o uzun yolu, yorularak, ellerimizi sıkarak,
Annemize getirirdik,
Annemizin yüzü elimizdeki çiçek gibi olurdu,
Açardı.
Kocaman gözlerle ona bakardık, mutlu olup olmadığını gözlerinde arardık,
Annemiz çiçekleri alırdı, küçük çay bardağına ıslardı,
Onların solacaklarını bilir ama düşünmezdik.
Yaptığımızdan memnun, otururduk bir köşeye,
Yorgun,
Ellerimiz sarı papatya tozu kokardı,
Ter kokardı,
Umut ve mutluluk kokardı.
Bu anların bize ileride nasıl geri döneceklerini bilmezdik,
Sadece çiçek koparırdık
Koşardık
Annemize verirdik onları.
Olması gerektiği gibi.
Bu yazi cok tatli!
YanıtlaSil