Binlercesinden birini söyleriz bazen. İçimizden geçen onca şeyden sadece birisi... Belki kalanlara haksızlık ederiz, ama söyleyemeyiz.
Belki söylemeyeceğiz, ama bileceğiz... Bileceğiz, belki unutacağız, anlarca sürecek olanları, önlerine suskunluklar koyacağız, üstlerini örtüp onları boğacağız. Ta ki onlar bizi boğana tek; susacağız. Binlercesinden birini seçip, gerisini saklayacağız...
… Böyle üç nokta koyuyorum.
Yani ben, saklayacağız dediysem. Yani ben, susacaksak. Ve tüm diğerleri, ben.
Kendime dayanamıyorum. Tüm konuşmadıklarım gözlerimden akıyor. Konuşmadıklarım beni yıkıyor, teselli ediyor, sakinleştiriyor, ısıtıyor ve uyuyorum. Yine söylemediklerim, düşündüklerimle beraber geliyor, kaçmaya çalışıyorum…
Güzelliğin gözümün önüne geliyor. Gülümsemen. Kaçmaya çalışıyorum, çocuk safiliğiyle kovalıyor…
Susuyorum, sadece bakıyorum. Belki bir cümle. Sıradan, basit, seninle ilgisiz. Çıkıveriyor ağzımdan. Sonra tekrar susuyorum. Camın arkasından görünen okyanus gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder