-hayat nasıl olacak böyle? hayatım... insanlar ordusuna katılıp, ölüp gitmek istemiyorum.
-gençsin.
gencim ve arıyorum. farklısını istiyorum. kendi elimde olan bir hayat istiyorum.
-alamayacaksın. bağımlılıkların var.
-hiçkimse, hiçbir yer ve hiçbir kimse böyle olmak zorunda değil.
-ama öyleler. yargılayamazsın.
-para kazanmak istemiyorum.
-tembelsin.
-paranın kölesi olmak istemiyorum. çalışmak ve ev sahibi olup çocuğuma bırakmak istemiyorum.
-kolayca kaçamazsın. her şey senin üzerinde. ortak bellek, genlerin, gördüklerin, duydukların seni bırakmayacaklar.
-hepsine sırtımı dönebilirim.
-dönemezsin.
-dönebilirim.
-ağlarsın. çok acır. dayanamazsın.
-annem bana yardım eder.
-etmez.
-gezmem için bir çift ayakkabı alır belki bana.
-ya da onu araman için bir cep telefonu.
-iyi olduğumu bilmek ister.
-bazense kendi içini rahatlatmak.
-...
-ağlama. gerçekler bunlar.
-bir gün kendi istediğimi yaşayacağım.
-bir gün dediğin anda yaşamayacağın belli olur. ya şimdi ve burada ya da asla.
-her şey değişecek.
-her şey değişmeyecek. sen değişeceksin ya da hiçbir şey değişmeyecek.
-böyle bir hayat yaşamak istemiyorum ve elimde değiştirme şansım var.
-bu şans her zaman var ama her zaman onu kullanma cesaretini göstermek istemeyebilirsin. tembelsin. insansın. aptalsın. uyuşuksun.
-buna rağmen insanım. başka insanlar gibi. giydiğim kıyafetleri çıkarıp fırlatmak istiyorum. üzerimde ağırlaşıyorlar.
-birçok insanın kanı var çünkü onlarda. farkındasın. ama hiçbir şey yapmayacaksın.
-göreceksin.
-sen göreceksin. ben değil. ben biliyorum.
-yeni bir hayat mümkün. başka bir dünya mümkün.
-doğru.
-insanlar utanmalı. bu dünyada olanları düşünmek bana acı veriyor.
-ne kadar duygusalsın. ve düşünceli. puan mı yazalım, para olarak mı almak istersin?
-insanlar bana gülecek. gülerler. anlamazlar. babam, annem anlamaz.
-doğru.
hayat güzel. ama beni düşündürüyor. kafam karmakarışık.
-büyüyorsun.
-büyüdükten sonra?
-orduya katılıyorsun.
-sonra?
-sonrası malum.
-ya katılmak istemezsem?
-kimse istemez. teoride.
-istemiyorum.
-o halde kendine çeki düzen vereceksin. kendini değiştireceksin. aylak olmayacaksın. tembel olmayacaksın. hayat güzel olduğunu bileceksin ve bunu yaşayacaksın. görmezden gelmeyeceksin.
-biliyorum.
-teoride.
-bana mutluluk veren şeyler bunlar değil.
-onlarsız mutlu olabilecek misin?
-bana bağlı.
-doğru.
-mutluluğun yerini biliyorum.
-ben de.
-neden mutlu değilim o zaman?
-üzerini başka şeyler örtmüşsün.
-sen mutlu musun?
-ben hiçbir şey olmam, sadece var olurum.
-her şey başkaları tarafından kontrol ediliyor. büyük bir korku imparatorluğunda yaşıyoruz hepimiz. hepimiz bağlıyız zincirlerle. korkuyorum. o kadar korkuyorum ki gece uyanıp ağlıyorum. rüyalarımda hayvanlarla konuşuyorum; ve mutlu oluyorum. mutluluk burada değil. mutluluk bu yapılanlarda değil.
-her şeyi geride bırakınca da mutlu olmayacaksın. bunlar bahane. senin kendi ümitsizliğine birer bahane hepsi. dur artık.
-...
-ağlama. gerçekler bunlar. kaçamazsın. kabul edip yürümeye devam edeceksin.
-büyük bir cüzdanım var. büyük ve pahalı... gerçek hayvan derisinden. arkadaşlarım görünce "ne güzel" diyorlar.
-tek yaptığın konuşmak. kendinden sıkılmadın mı? gözlerin bu kadar kör mü? tek yaptığın konuşmak. ishal olmuş gibi konuşuyorsun.
-aslında...
-dur artık. bıktım konuşmalarından. ne halin varsa gör. ne yapacaksan yap. cebine koyacağın paraları düşüneceksen düşün, kimse seni yargılamıyor. hatta alkışlanıyorsun paran ne kadar çoksa. çiçeklerin içinde bir çiçek olarak yaşadığını hayal edeceksen de et. başkalarının seni dışlamasından alacağın zevki al. onlardan daha üstün olduğunu düşüneceksen düşün. bunların hiçbiri gerçek değişim değil.
-hangisi gerçek değişim?
-sorarsan bilemezsin. bana sorma, kendine sor.
HANGİSİ GERÇEK DEĞİŞİM? HANGİSİ GERÇEK? HANGİSİ...
Yorum yapmak istiyorum ama bunu sessizce yapacam.
YanıtlaSil